prostat kanseri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
prostat kanseri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Haziran 2021 Pazar

Prostat Hastalıkları


Prostat, boşaltım sisteminin son bölümüne yakın bölümde mesane ve dış idrar kanalı arasına yerleşmiş; şekli ve büyüklük olarak kestaneye benzeyen bir bezdir. Boşaltım sisteminde, boşaltım sırasında sidik torbasında sidiği dışarı taşımak ve boşalma sırasında sperm mesajımını sağlamakla görevlidir. Ayrı olarak meni içerisinde bulunan ve spermlerin yumurtaya erişmesi sırasında savunmasını sağlayan özel yapılı proteinlerin salgılanmasını sağlar. Prostatta olabilecek en ehemmiyetli hastalık prostat kanseridir.

Prostat kanseri Erkek üreme sisteminde bulunan prostatın hücresel yapısında olan bozukluklar neticeninde açığa çıkan kanser türüdür. Prostat kanseri ağrı, idrara çıkma zorluğu ve ereksiyona bağlı işlevsel bozukluklar gibi olaylara sebep olabilir. Prostat kanserinin görülme sıklığı coğrafyadan coğrafyaya farklılık göstermektedir. Olaylar en az Asya’da en sık da Amerika Birleşik Devletlerinde görülmektedir. Avrupa’da en az Amerika kadar sık olaya rastlanmaktadır.

Bir diğer prostat hastalığı olan prostatit ise prostat bezinin iltihaplanması neticeninde açığa çıkar. Tanı konulması oldukça zor olan hastalığın rehabilitasyonu de bu ölçüde güç olabilir. Bir kere görüldükten sonra kronik hale gelebilen hastalığın yaş grubu genel olarak genç kuşaktır. Sık idrara gitme, idrar sırasında yanma, acil idrara çıkma isteği gibi belirtileri vardır. Hastalık antibiyotik kullanılarak rehabilitasyon edilir. Hastalığın tedavi süreci uzun olabilir.

50 yaşın üzerindeki erkeklerde olabilen başka bir prostat hastalığı da prostat büyümesidir. Hormonal tesir ile ortaya çıktığı düşünülen hastalık idrar çıkış yollarında tümör oluşumu şeklinde akım eder. Prostat büyümesi idrar yapamama, tam olarak idrar boşaltılamaması, kan gelmesi, aşırı yanma, tuvalet sonrası kaçırma gibi neticelere sebep olabilir.



 

Devamını Oku

Prostat Kanseri


İnsan vücudunda metabolizmanın işleyişinde bütün hücreler kendini yenileyerek çoğalırlar. Fakat hücrelerinin çoğalması bir takım nedenlerden dolayı düzenli bir şekilde çoğalması kontrol altında tutulamaz ve bu kontrolsüz çoğalma yüzünden hücrelerin bir arada birikerek çoğalması neticesi ur dediğimiz olay olmaktadır. Bu hücre topluluğunun bir bölümü olduğu yerde kalır veya dolaşım sistemi ile insan vücudunda dolaşarak uzuvlara yerleşip orda çoğalabilir. Uzuvlara yerleşip ve bulunduğu bölgede çoğalan bu urların iki türlüsü mevcuttur. Kötü huylu urlara(malign tümörler) kanser denir. Prostat bezi bütün erkeklerde bulunur. Bu uzvun görevi de erkekte meninin yapılmasından mesul olan salgıların üretilmesidir. Kanser hücrelerinin, başka bir deyişle malign tümörlerin, çeşitli yollarla aktarılması ve burada dağılması neticesi bu bölgede kanser bölgesi olur. Bu hastalığa prostat kanseri denir.

 Prostat Kanseri Kimlerde Görülür?

Erkeklere spesifik kanserlerden en sık görüleni prostat kanseridir. Bunun yanında  50 yaşını aşmış erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık rastlanan kanser türüdür ve 65- 75 yaş aralığında görülme ihtimali en fazladır. Bu hastalığın halk dilinde karşılığı yaşlı erkek hastalığıdır. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlarda da bu hastalığın görülme ihitmali yüksektir. Ayrıce genetik etkenlerin yanında çevrenin tesiri olduğunu unutmamak gerekir. Kanser oluşumunda genetik+etraf ko-birlikteliği söz konusudur. Yanlızca tek nedene bağlamak doğru bir yaklaşım olmaz.

 Prostat Kanserinin Görülme Nedenleri?

Bu hastalığa yakalanan hastaların, hastalığa yakalanma nedenleri tam olarak aydınlatılamamıştır. Bu yüzden ailesel geçen genetik bir hastalık olduğu düşünülmektedir. Prostat kanserine yakalanan erkek fertlerin birinci dereceden akrabalarında da kanser öyküsü olduğu tespit etmiştir. Bu yüzden bu hastalığın genetik nedenlerden dolayı alana geldiği muhtmel görüştür. Bu hastalık en fazla siyah ırklar arasında tespit edilmiştir. Bunun sebebi hali hazırda tam manası ile aydınlatılamamıştır. Prostat kanserine kapı aralayan genlerin bu hastalığı nasıl tetiklediği konusundaki çalışmalar hala devam etmektedir. Ayrı olarak Afro Amerikanlarda bu hastalığın daha sık görülme sebebinde coğrafi ve etrafsal etmenlerin büyük rol oynadığı düşünülmektedir. Zira uzak doğu ve asya ülkelerinde bu hastalığın belirtileri daha azdır ve alakalı etkenlerin ne kadar tesirli olduğu aşikardır. Ayrı olarak hayvansal kaynaklı beslenme şeklinde hastalığı tetikleyici istikamettedir.

Prostat Kanserinin Belirtileri (semptomları)

·  İdrar yaparken oluşan ağrı,

·  Daimi tuvalete çıkma,

·  İdrar yaparken penisten gelen kan.

·  Menide kan görülmesi,

·  Tuvalate yetişememe problemleri.

Prostat Kanseri Tanısı Nasıl Koyulur?

Bu hastalığın tanısı; prostat bölgesinden alınan dokunun PSA düzeyinin ölçülmesiyle, fizik kontrolle ve röntgen – ulturasonik kontrol ile konur. Ölçülen PSA miktarının kanda fazla olması tanı koydurur. Normal değer 4 ng/dl veya altı değerleridir. Prostat kanserinin kemiklere dağıldığını anlamak için röntgen çekilir. Kemiğe metastaz yapıp yapmadığı, şayet yaptıysa boyutunun derecesi ile ilgili fikir sahibi olmak için USG den yararlanılabilir.

Prostat Kanseri Rehabilitasyon Yolları Nelerdir?

Prostat kanserinde çoğunlukla medikal rehabilitasyon gündemdedir. Eğer medikal tedavi ile remisyon sağlanıyor ve hastanın semptomları düzeliyorsa bu rehabilitasyon bicine devam edilir. Lakin semptomler gerilemiyor ise o vakit cerrahi eksizyon (çıkarma) devreye girer. Cerrahi olarak bu ur çıkarılabilir. Günümüzde artık lazer tedavileride popülerlik kazanmıştır. Hastanın vaziyetine göre hekimler lazer tedavisi de önerebilir.



 

Devamını Oku

14 Kasım 2018 Çarşamba

İlerİ Evre Prostat Kanseri ve Tedavisindeki Gelişmeler



Prostat kanseri sadece yaşlılık döneminde mi görülür? Gençlerde de ortaya çıkabilir mi? Erkekler kaç yaşından itibaren prostat kontrollerini yaptırmalıdır? Hangi belirtilerin varlığında erkekler bir hekime başvurmalılar? İyi huylu prostat büyümesi kansere dönüşür mü? Prostat kanserinin tedavisi tümörün cinsine ve evresine göre nasıl yapılır? İleri evre metastatik prostat kanserinin tedavisindeki gelişmeler nelerdir? Prostat kanserinden korunmak için nasıl beslenmek ve nelere dikkat etmek gerekir?
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlem Er ileri evre prostat kanseri ve tedavisindeki gelişmeleri Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.
‘‘HER 12 ERKEKTEN BİRİ PROSTAT KANSERİ’’
. Prostat kanseri sadece yaşlılık döneminde mi görülür? Gençlerde de ortaya çıkabilir mi?
“Prostat kanseri erkeklerde sık görülen bir kanser türüdür. Türkiye’de akciğer kanserinden sonra 2. sıklıkta görülmektedir. Her 12 erkekten birinde görülür. Özellikle 50 yaşından sonra görülme sıklığı artar. Ancak özellikle ailesinde prostat kanseri olanlarda daha genç yaşlarda görülebilir. Baba, amca ya da kardeşlerde prostat kanseri öyküsü olanlar taramalara daha erken başlamalıdırlar.’’
‘‘AİLESİNDE PROSTAT KANSERİ OLANLAR ERKEN TARAMA YAPTIRMALI’’
. Erkekler kaç yaşından itibaren prostat kontrollerini yaptırmalıdır?
“Öncelikle aile öykülerini bilmeliler ve onların prostat kanseri olup olmadıklarını iyi soruşturmalılar. Çünkü erkeklerde prostat kanseri genetik özellikle birlikte geçer. Bu nedenle erken tarama önerilir. Hiçbir yakınması olmayan ve 55 yaş üzerindeki erkeklerde ise normal doktor kontrolleri sırasında ürolojik muayene yapılması önemlidir. Ancak prostatın kanda belirmesi ile ilgili PSA testi herkese önerilmez. Çünkü PSA’nın tek bir normal değeri yoktur; kişiye, yaşa ve başka diğer hastalıklara göre değişiklik gösterebilir. Yakınması olanlar ise yaşlarına bakmaksızın hiç beklemeden muayeneye gitmeliler.’’
‘‘KADINLAR, ERKEKLERİ DOKTORA GÖRÜNME KONUSUNDA İKNA ETMELİ’’
. Hangi belirtilerin varlığında erkekler bir hekime başvurmalılar?
“Özellikle idrar yaparken zorlanma, kasıklara vuran ağrı, idrarda ya da semende kan görülmesi ya da bele, sırta doğru yayılan sürekli ağrılar prostatın belirtileridir. Ağrılar geçmeyen, gece uykudan uyandıran ağrılardır. Prostat kemikleri çok sevdiği için bu tür  ağrısı olanlar hiç beklememelidir. İdrarla ilgili yakınmalar bir ürolojik muayeneyi gerektirir. Hemen akla prostat kanseri gelmemelidir. Ama onun da kontrol edilmesi önemlidir. Eğer yakınlarındaki kadınlar daha sık idrara çıkmaya başladığını ya da idrar yaparken zorlandığını görüyorsa doktora gitmeleri konusunda ikna etmeleri iyi olur. Çünkü genelde kadınlar erkekleri hastaneye götürme, beraber tetkik yaptırma konusunda öncüdürler. O yüzden prostat konusunda kadınların da bilgilenmesi önemlidir.’’

‘‘İYİ HUYLU PROSTAT BÜYÜMESİ KANSERE DÖNÜŞMEZ’’
. İyi huylu prostat büyümesi kansere dönüşür mü? 
“İyi huylu prostat büyümesi de ilerleyen yaşla birlikte görülür. Dolayısıyla yakınmalar birbirine benzer ama iyi huylu prostat büyümesi kansere dönüşmez. İyi huylu bir durum varsa onun tedavisi ayrıdır. Genelde cerrahi ya da ilaçlarla prostat küçültülerek tedavi edilir.’’
PROSTAT KANSERİNİN TEDAVİSİ
. Prostat kanserinin tedavisi tümörün cinsine ve evresine göre nasıl yapılır?
“Onkolojide artık kişiye ve tümöre özel tedavi yapılmaktadır. Çünkü hem tümörler farklı farklı özellikler gösterir hem de kişinin kendine özel durumları olur. O nedenle bu iki durum birleştirilir ve önce evrelenir. Eğer erken evredeyse genelde kanserin tedavi prensibi olarak lokal tedaviler yani cerrahi ya da radyoterapiyle tedaviye başlanır. Ancak daha ileri evrelerde ise ya da ameliyat ve radyoterapi için büyük bir prostat varsa o zaman önce küçültme hedeflenir. Lenf bezlerine, kemiklere yayılmışsa o zaman da bütün vücuda etki eden tedaviler yapılır. Buradaki sistemik tedavide tüm kanserlerde olduğu gibi üçlü bir prensip vardır. Bir; prostat erkeklerde görülür. Hormona çok bağımlı olan bir tümör olduğu için hormonoterapi bir yere koyulur. İki; kemoterapi de damar yoluyla bazen de haplar yoluyla yapılır. Bir de immünoterapi vardır. Bu üç tedavi şekli kendi içinde dengelenir. Hangi hastaya hangisinin uygun olduğu, hangi aşamada verilmesi gerektiği ve en yüksek başarının en az yan etkiyle nasıl yapılacağı planlanır.’’
METASTATİK PROSTAT KANSERİNİN TEDAVİSİ
. İleri evre metastatik prostat kanserinin tedavisindeki gelişmeler nelerdir? Bu gelişmeler metastatik prostat kanseri almış hastaların yaşam kalitelerini nasıl etkilemektedir?
“İleri evre metastatik prostat kanserinin tedavisinde sistemik tedavi yani vücudun tümüne etki eden tedaviler birlikte uygulanabilir. Hormon tedavisi ile kemoterapi birlikte ya da ayrı ayrı verilir. Bu tedavi ile hastanın diğer hastalıklarının da kontrolü sağlandığı gibi yaşam kalitesi de artar. Çünkü bu tedavilerle ağrıları azalır ve hastanın genel durumu düzelir. Uygulanan tedavi damaryoluyla ya da haplar şeklinde olabilir. Haplar şeklinde olduğunda mutlaka düzenli kullanılması, belli bir zaman dilimi içerisinde alınması gerekir.’’
SİSTEMİK HASTALIKLARIN VARLIĞI DURUMUNDA…
. Yaşla birlikte ortaya çıkan hipertansiyon, kalp hastalığı, diyabet gibi sistemik hastalıkların bu tedaviden etkileşimi de söz konusu mudur?
“Hastaların çoğunun, çok sayıda eşlik eden hastalıkları olmaktadır. Hem ilerleyen yaş hem de günümüz koşullarında artık kaçınılmaz olarak birçok hastalık birlikte gelmektedir. Ama hastalar, ‘birçok hastalığım var, prostat kanserini tedavi edemezler’ diye düşünüp tedavilerini ertelememelidirler. Çünkü prostat kanseri kronik bir hastalıktır. Kemiklere yayıldığında ağrı yapan, yaşam kalitesini bozan bir hastalıktır. Dolayısıyla tedavi edildiği taktirde uzun süreli yaşama neden olan bir hastalıktır. O nedenle diyabet, hipertansiyon, kalp hastalığı gibi olan durumlarda da uygulanacak tedaviler vardır. Artık yaş da bir problem değildir; 90 yaşın üzerinde olup tedavilerini alan hastalar bulunmaktadır.’’
“HAYATINIZA HEM SAĞLIKLI BESLENMEYİ HEM EGZERSİZİ KATIN”
. Prostat kanserinden korunmak için nasıl beslenmek ve nelere dikkat etmek gerekir?
“Prostat kanseri de tüm kanserlerde olduğu gibi sağlıklı beslenmeyi, sebzeden meyveden zengin beslenmeyi sever. Domates, içinde bulunan likopenler direkt koruyucu olmasa bile, önemli bir sebzedir. Hayvansal ürünlerden, özellikle yağlarla beslenmeden ve kilo yapıcı beslenmeden uzak dururak prostat kanseri riskini azaltmak mümkündür. Ayrıca hayatımıza hareketi, egzersizi katmak gerekir. Hiçbir şey yapamıyorsak bile belki eve giderken bir iki durak önce inip o mesafeyi yürümek ya da markete bakkala giderken eğer emekliysek biraz yolu uzatarak ve tempolu yürüyerek bu işi yapabiliriz. Bunun yanısıra aile öykümüzü bilmek çok önemlidir. Çünkü bunu değiştiremeyiz ama baştan önlemimizi alabiliriz. Eğer ailede riskli bir durum varsa, prostat kanseri görülmüşse o zaman kontroller 45 yaşa çekilip daha düzenli ve daha sık bir şekilde yapılmalıdır. Onun dışında yakınmalar olduğunda mutlaka doktora gitmek önemlidir. İdrarda kan görmek kesinlikle doktora başvuru nedenidir. İdrar yolu enfeksiyonu olabilir, taşları olabilir. Prostatın selim büyümesi olabilir ama prostat kanseri de olabilir. Tüm bunların ayırt edilmesi gerekir.’’
Devamını Oku