Sözlük mananına baktığımızda kıskançlık bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veyahut sevilen birisinin, başkasıyla ilgilendiği kanısından meydana gelen incinme ile karışık acı duyma, birinin üstünlüğünü, başarısını kaldıramama, haset duygusudur.
Kıskançlık yetişkinlerin dahi kontrol altına almakta zorlandıkları bir duygu olduğu düşünüldüğünde çocukları nasıl ele almalı nasıl yönlendirmeli bunun ile ilgili fikirler yazacağım.
İnsan tabiatı gereği fert gayretinde olmakla beraber yaşadığı toplum içinde de kabul görmek ister. Fert kendini ispat etmek için kendinde bulunan özellikleri ön tasarıya çıkarmak ister. Güzel ise güzelliği, zeki ise konuşmaları, becerili ise kabiliyetleri ile ilgili konuşulsun ister.
Bebekliğinizi anımsayın. Daha paylaşım duygumuz gelişmeden yalnızca oyuncaklarımıza uzanıyor diye kim bilir kaç bebeklik arkadaşımıza bağırıp onu da zorla ağlatmışızdır. Ya da kendimizi ele alalım konukluğa gittiğimiz hanede arkadaşınızın elinde minik bebekler veyahut arabalar görüp zorbalıkla almadık mı? Evet aldık. Fakat bir sor neden?
Dünyaya gelen her bebek suçsuz doğar. Ancak aile sanki bu dünyada tek o varmış yetiştirdiği için büyük bir yanılgıya düşer. Ve paylaşma duygusunu öğrenemeden kıskançlığı öğrenir. Derdini anlatamadığı yerde gittikçe daha da hırçınlaşan bebek annenin babanın hakkından gelemeyecek vaziyete gelir. Karakterin oluşumundan itibaren iyi gözlemlenmesi şart olan birey sahip oldukları ile kanaat etmesini bilmeyip etrafındakilere zarar vermek isteyecektir.
Çocuğun alakaya, bakıma, saygıya en çokta karşılıksız gösterilen sevgiye ihtiyacı vardır. Kardeşi olan bireyin ‘sen büyüksün’ lafını ömrü süresince duyacağını söyleyebiliriz. Oysaki bunu söylediğimiz fert de daha küçüktür. Ve o anda bunu algı edip bir lafla büyümeye hiç niyeti yoktur. Ferdin kendi ve kardeşi ile olan balansını sağlayacak olan ailedir. Pabucunun dama atıldığını düşünmesi, artık sevilmediğini düşünmesi, kardeşine kıskançlıkla birlikte hain tasarılarını üzerinde kullanacaktır. Çocuklarınızı birbiri ile mukayese etmeyin. Hangisinin daha uzun olduğunu, hangisinin daha zeki olduğunu, hangisinin daha çok yemek yediğini, hangisinin annesini daha çok düşünmemelidir.
Çocuklarınıza doğruyu ve yanlışı ayırt etmesini öğretin. Bu da demek oluyor ki yaptığı her şeyi alkışlamayın, onaylamayın, yaptığı her şeyin bir neticesi olacağını bilsin.
Çocuğunuzu özendirmeyin. Bilhassa kardeşi mevzubahis ise bunu yapmayın. İlk kıskanacağı annesi ve babası olacaktır.
Hep kardeşlerden söz ettik. Tek çocuk olmak daha zordur. Zira tek çocuk için bütün çocuklar birer tehlikedir. Ya oyuncağımı alırsa, ya onu benden daha çok severlerse, ya benden daha sevimli ise ve daha bir hayli sual…
Son zamanlarda çocuk yetiştirmek ekonomik açıdan zor olduğu için aileler hep çekirdek olma yolundadırlar. Burada en büyük görev en başından beri belirttiğimiz gibi anne ve babaya düşüyor. Şuurlu ve başka ailelerin deneyimlerinden yararlandığımız sürece çocuğumuz kıskançlık duygusunu asgari düzeyde tutmasını öğrenecektir.
Topluma yararlı fertler yetiştirmek istiyorsak üzerimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz.
EmoticonEmoticon